2 Ekim


2 Ekim 2012 Salı

-Kalbimle ilgili bir sıkıntım var. Nasıl bir sıkıntı... Yani... Hani böyle annenizi veya babanızı 15  sene görmezsiniz de bir gün ortaya çıkıverirler ya. İşte o an ki kalbin durumu gibi kalbim. Sürekli ellerim titriyor, sol omzum çıkacakmış gibi ağrıyor. Bunu yaklaşık 4 senedir dile getiriyorum ama 'üşütme' teşhisini teyzem, yengem, biricik annem koyuveriyor.

Bugün tekrar aşık oldum. Dün olduğum gibi. Yarın da olurum belki. Belli mi olur? Sonuçta mevsim sonbahar.

İnsana en yakınındaki kadar uzak olan bir şey oluyor bazen diğer insan.

Ellerim titriyor. Gözlerimde de sürekli bir karıncılanma var. Kolum ağrıyor. Uzun zamandır(2 gün) bira içmiyorum ondan olabilir.

Sürekli aynı noktaya bakmayı denediniz mi? Denediniz. Deneyiniz. Çevrenizde dostlarınız oluyor. Ama bir noktası bile olmayanlar var. Bir kişinin bir noktası olamayanlar. Bu hayatta en çok bir nokta olmak istemişimdir. Burada 'şairin de dediği gibi' demek isterdim. Milyon  tane şair var kesin birisi bir bok demiştir bu konuda ya. (diyerek kaybedenler kulübünün etkisinden çıkamadığımı gösteriyorum)

Cevap veremeyeceğim sorular genelde beynimi becermiş olanlardır.

Bugün hukuk dersindeyken yağmur yağdı. Herkes 'şemsiyemiz yok off ya' dedi. Ben 'oh oh  ne güzel ıslanıcaz la' dedim. Yanımda oturan kız (1.55 boylarında, kısa küt kesim saçları olan, Hataylı, genelde derslerde suskun olan bir kız) dönüp baktı. İlk defa kendi kendime konuşmuyordum bunu biliyordu. 'ıslancaz ya, ıslanmak?' dedi. Hala boy camdan dışarıyı seyrediyordum. 'İyi ya işte makyajlar silinecek, saçlar bozulacak, herkes kendisi olacak' dedim. Felsefe gözlüğünü takıp 'hmm insanlar yağmurdan kaçmalı mı kaçmamalı mı yani?' dedi. 'la bi sus la! Yağmuru dinle!' diyemedim tabi. 'hıhı öyle bir şey' dedim geçiştirdim. Aslında demek istediğim o kadar şey var ki yağmur hakkında.

İnsanlar neden makyaj yapar lan?

Dağlara çıkmak istiyorum. (Bunu siyasete çekmeyin ağzınıza diz atarım) Karadeniz Bölgesi. Sisli tarlalar. Günlük ihtiyacımı karşılayacak derecede para aldığım bir çay tarlasında çalışıyorum. Sigaraya başlamışım. Sarıp içiyorum. Kaldığım yer tek odalı, derme çatma bir  ev.

Sonra kalbim sıkışıyor ve ölüyorum.

2 yorum:

  1. Çok sevdim ben bu yazıyı:) Sonu... Keşke böyle bitmese diye düşünmedim değil. Ama neticede ölümlü dünya ya, eyvallah dedim:)

    YanıtlaSil
  2. Hepimiz ölecekken neden dünyanın sahibi gibi davranıyoruz ki düşüncesi hakimken yazmıştım bu bitiş cümlesini. Ölümlü dünya. Eyvallah. :)

    YanıtlaSil

Ulan illa aklında bir şey oluşmuştur. 'yazıya bak amk' desen bile yaz la.